Ceren Çiftçi Gündoğdu
Psikolojik Danışman

Duyguları Anlamak ve İfade Etmek: Çocuklara Duygusal Farkındalık Kazandırmak

Günlük hayatın her anında duygularımızla hareket ediyoruz. Seviniyor, üzülüyor, korkuyor, şaşırıyor, zaman zaman da öfkeleniyoruz. Bu duygular yalnızca yetişkinlere ait değil; çocuklar da henüz anlamlandıramadıkları pek çok duyguyu yoğun bir şekilde yaşarlar. Ebeveyn olarak çocuğumuzun günlük hayatın içerisinde fiziksel ihtiyaçlarına öncelik veriyor ve duygusal ihtiyaçları fark edemiyor olabiliriz, bizim ne kadar görüldü ki duygusal ihtiyaçlarımız?  Bu nedenle, çocukların duygularını tanıması ve sağlıklı şekilde ifade edebilmesi, hem psikolojik gelişimleri hem de sosyal uyumları açısından hayati bir öneme sahiptir.

Peki, bir çocuk duygularını nasıl öğrenir? Ebeveyn olarak bu süreci nasıl destekleyebiliriz? Bu yazıda çocuklara duygusal farkındalık kazandırmanın yollarını adım adım ele alacağız.

 

Duygusal Farkındalık Nedir ve Neden Önemlidir?

 

Duygusal farkındalık, bireyin kendi duygularını tanıması, bu duygulara isim verebilmesi ve onları uygun yollarla ifade edebilmesidir. Bu beceri, çocukların duygusal gelişiminin temel taşlarından biridir. Bebeklik dönemin çocuklar duygularını ifade edemedikleri için daha çok davranışsal olarak belli ederler. Kendilerini ifade etmeye başladıkça desteklenerek duygularını tanıyan çocuk, kendi ihtiyaçlarını daha rahat ifade eder; karşılaştığı zorluklar karşısında daha esnek ve dirençli olur.

Araştırmalar, duygusal farkındalığı yüksek çocukların hem okul başarısında hem de sosyal ilişkilerde daha başarılı olduklarını gösteriyor. Öte yandan, bastırılan ya da ifade edilemeyen duygular, zamanla davranışsal problemlere, kaygıya ya da öfke kontrolü zorluklarına yol açabiliyor.

 

Çocuklar Duyguları Nasıl Öğrenir?

 

Duygular doğuştan gelir, fakat onları anlamak ve yönetmek sonradan öğrenilen bir süreçtir. Çocuklar, en başta duygularla ilgili bilgileri gözlem yoluyla edinirler. Ebeveynlerinin ve çevrelerindeki yetişkinlerin duygulara nasıl tepki verdiklerini dikkatle izler, zamanla bu tepkileri taklit ederler.

Bu nedenle, bir çocuğa duygusal beceri kazandırmanın ilk adımı ebeveynin kendi duygularını fark etmesi ve açıkça ifade edebilmesidir. Örneğin; “Bugün biraz gergin hissediyorum çünkü işler yolunda gitmedi.” gibi ifadeler, çocuğa hem model olur hem de duyguların konuşulabilir ve anlaşılabilir olduğunu gösterir.

Ayrıca duygular kelimelerle ifade edilmediğinde, çocuk için karmaşık ve hatta korkutucu olabilir. Bu yüzden çocuklarla sık sık duygular hakkında konuşmak, onlara uygun bir “duygusal dil” kazandırmak çok değerlidir.

 

Duygular Bastırılmalı mı, İfade Edilmeli mi?

 

Toplumda hâlâ yaygın olan bazı yanlış inançlar çocukların duygusal gelişimini sekteye uğratabiliyor. “Ağlama, abartma, kızma” gibi bastırıcı söylemler, çocuğun duygularını tanımasını ve ifade etmesini zorlaştırır. Oysa her duygu yaşanabilir, anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir tepkidir.

Burada önemli olan nokta, duygunun değil davranışın sınırlanmasıdır. Örneğin; “Kızgın olman çok normal ama kardeşine vurmak çözüm değil.” şeklinde bir yaklaşım, çocuğa hem duygusunun geçerli olduğunu gösterir hem de davranışına sınır koyar. Bu da çocuğun içsel denge kurmasına yardımcı olur.

 

Evde ve Okulda Duygusal Gelişimi Desteklemek İçin Pratik Öneriler

 

Duygusal farkındalık zamanla gelişir; oyunla, sohbetle, rutinlerle pekiştirilir. Aile içinde uygulanabilecek basit ama etkili yöntemlerle bu gelişimi desteklemek mümkündür:

  • Duygu kartları veya yüz ifadeleriyle oyunlar oynayın. Resimlere bakıp hangi duyguyu ifade ettiğini tahmin etmek, çocukların yüz ifadeleriyle duyguları eşleştirmelerine yardımcı olur.
  • “Günün duygusu” rutini oluşturun. Her akşam “Bugün seni en çok ne mutlu etti?” ya da “Gün içinde seni üzen bir şey oldu mu?” gibi sorularla duygular üzerine konuşmak hem iletişimi hem farkındalığı artırır.
  • Kitaplar üzerinden konuşmalar yapın. Okuduğunuz hikâye kitaplarındaki karakterlerin neler hissettiğini birlikte değerlendirmek, empati becerisini de geliştirir.
  • “Ben dili”ni öğretin. “Sen hep böyle yapıyorsun!” yerine, “Böyle olunca üzülüyorum.” demek çocuğa daha sağlıklı iletişim yolları sunar.

 

Zorlayıcı Duygularla Başa Çıkmayı Öğretmek

 

Özellikle öfke, korku, kıskançlık gibi yoğun duygular çocuklar için oldukça zorlayıcı olabilir. Bu duygularla başa çıkma becerisi erken yaşta kazanıldığında, ilerleyen dönemlerde hem içsel denge hem de sosyal uyum açısından büyük avantaj sağlar.

Çocuklara bu duygularla nasıl baş edebileceklerini öğretmek için:

  • Derin nefes alma ve gevşeme egzersizleri yapılabilir.
  • Duygularını çizerek ifade etmeleri sağlanabilir.
  • Öfke gibi duygular için yastığa vurma gibi yönlendirici yöntemler oluşturulabilir.

 

Duygusal Okuryazarlık Çocukların Geleceğini Nasıl Etkiler?

 

Duygusal okuryazarlık, yalnızca çocukluk dönemi için değil, hayat boyu gerekli bir beceridir. Kendi duygularını tanıyan ve yöneten bireyler, ileride daha sağlıklı ilişkiler kurar, problem çözmede daha esnektir ve empati kurma becerileri gelişmiştir.

Bu beceriler aynı zamanda akademik başarıyı da olumlu etkiler. Çünkü dikkat, öz düzenleme ve motivasyon gibi öğrenmeyle doğrudan ilişkili beceriler, duygusal farkındalıkla yakından bağlantılıdır.

 

Sonuç: Birlikte Öğrenilen Duygular, Güçlü Bağlar Kurar

 

Her çocuk duygularını tanımayı ve onlarla baş etmeyi öğrenebilir. Yeter ki bu süreci destekleyecek güvenli ve anlayışlı bir ortamda büyüsün.

Ebeveynler olarak bizler, çocuklara rehberlik ederek duyguların bastırılması değil anlaşılması ve ifade edilmesi gereken doğal bir parça olduğunu gösterebiliriz. Bu farkındalık, çocukların hem kendileriyle hem de çevreleriyle daha sağlıklı ilişkiler kurmasının temelini oluşturur.

Unutmayalım: Fark edilen duygular iyileştirir, bastırılan duygular ise büyüyüp davranışa dönüşür. Çocuğun duygusunu kabul eden bir bakış açısı, onun iç dünyasında güçlü bir bağ ve güven hissi oluşturur.

 

Ebeveynler İçin Pratik Öneriler – Duygusal Farkındalık Geliştirmek İçin 5 Adım

 

  1. Duyguları İsimlendirin:
    Çocuğunuzun yaşadığı duyguyu tanımlamasına yardımcı olun. “Şu an üzgün görünüyorsun, doğru mu?” gibi ifadelerle ona duygusunu fark ettirin.
  2. Model Olun:
    Kendi duygularınızı açıkça ve sakin şekilde ifade edin. “Bugün biraz gerginim ama bunu yönetmeye çalışıyorum” gibi örnekler güçlü bir modeldir.
  3. Günlük Rutinler Oluşturun:
    Her gün birkaç dakikanızı “Bugün nasıl hissediyorsun?” sorusuna ayırmak, zamanla farkındalığı ve iletişimi güçlendirir.
  4. Oyunları ve Hikâyeleri Kullanın:
    Duygu kartları, mimik oyunları ve hikâyelerdeki karakterler çocukların duyguları tanıması için doğal bir araçtır.
  5. Sabırlı ve Kabul Edici Olun:
    Çocuğunuz her zaman doğru kelimeyi bulamayabilir ya da zorlayıcı bir tepki verebilir. Önemli olan, onun duygusunun kabul gördüğünü hissetmesidir.

 

Duygusal Gelişim ve Ebeveynlik Üzerine Kitaplar

 

  • “Duygusal Zeka” – Daniel Goleman
    Duygusal zekanın ne olduğu ve neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir kitap.
  • “Çocuğunuza Sınır Koyma Sanatı” – Faber & Mazlish
    Empatik ve etkili iletişim teknikleriyle çocuklara sınır koymanın yollarını anlatıyor.
  • “Duyguların Renkli Dünyası” – Özlem Mestci
    Türkiye’den, çocuklar için yazılmış duyguları tanıtan güzel bir hikâye kitabı.
  • “The Whole-Brain Child” – Daniel J. Siegel & Tina Payne Bryson (İngilizce)
    Beyin gelişimiyle duygusal gelişimi birleştiren bilimsel ve uygulanabilir öneriler sunuyor.

Uzmanlıklar

İletişime geç
WHATSAPP
Ceren Çiftçi Gündoğdu
Çevrimiçi
Ceren Çiftçi Gündoğdu

Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?

12:55
Whatsapp Sohbet